Kâbe toplumlarca kutsal ve saygın olarak bilinirdi. Hintliler Kâbe'ye
saygı gösterirlerdi ve kendilerince üçüncü uknum olarak kabul edilen
"sifa"nın ruhunun, eşiyle birlikte Hicazı ziyaret ettiği sırada Hacer-ül
Esved'e hulul ettiğini söylerlerdi.
Fars ve Keldani Sabiileri onu
yedi büyük evden biri kabul ederlerdi. 53 Bir de, eski ve uzun süre
ayakta kalmış olması dolayısıyla Zühal'in evi olduğuna inanılırdı.
Farslar da Kâbe'ye saygı gösterirlerdi. Hürmüz'ün ruhunun ona hulul ettiğine inanırlardı. Bazen Hac için gittikleri de olurdu.
Yahudiler
ona saygı gösterir, İbrahim'in dini üzere orada Allah'a ibadet
ederlerdi. İçinde resimler ve heykeller bulunurdu. Bunlar arasında
ellerinde fal okları bulunan İbrahim ve İsmail'in resimleri de yer
alırdı. Bakire Meryem'in ve Mesih'in resmi de yapılmıştı. Bu da
Yahudiler gibi Hıristiyanların da ona saygı gösterdiklerinin tanığıdır.
Araplar
da Kâbe'ye büyük bir saygı gösterirlerdi. Onu Allah'ın evi kabul
ederlerdi. Her taraftan gelip ona hac ziyaretinde bulunurlardı. Kâbe'nin
İbrahim tarafından yapıldığını söylüyorlardı. Hac, İbrahim'in Araplar
arasında tevarüs eden dininin bir kuralıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder